'Başımı koyabileceğim bir evim olsun yeter' diye başlar her Anadolu insanın yaşam mücadelesi… Hayata atıldıktan sonra biriktirdiği ilk parayla ev satın alır.

Kimi ucube der, kimi kent dokusunu bozar der, kimi fay hatları üzerinde olmaz der, kimi bizim böyle şaşalı şeylere ihtiyacımız var der, Kimi İzmir’in prestiji der…

8 bin 500 yıllık tarihiyle 36 uygarlığa ev sahipliği yapmış muazzam bir kent İzmir…

Türkiye’nin hem nüfus hem de ekonomik potansiyel açısından 3 büyük kentinden biri.

   Eşsiz coğrafyasıyla, deniziyle, havasıyla, insanlarıyla, sosyal yaşamıyla, kendine özgü kültürü ile ‘BEN İZMİR’İM’ diye haykıran her zaman canlı bir kent.

......

‘Deve kendi kamburunu görmez’ derler ya bizde tam tersi. Biz önce kendi kamburumuzu görüp düzelteceğiz, ondan sonra başkasına kamburunu göstereceğiz.

Gelişmiş, bilime inanmış, büyümeye odaklanmış bütün toplumlarda farklı meslek gruplarının üretim, kalite, pazarlama, sermaye vs. standartları vardır. Bu standartlarla göre projeler üretilir, denetim yapılır, kamu adına sorumluluklar yerine getirilir ya da vatandaşın olası mağduriyetleri önlenir.